Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Bilim insanları dilin algıladığı altıncı tadı keşfettiklerini söylüyor. Araştırmacılar dilin amonyum klorüre tepki verdiğini iddia ediyor.
ensonhaber.com
Tat duyusu, ağızdaki kimyasal maddelerin eridikten sonra duyu organları tarafından algılanmasıyla beyinde tanımlanan, beslenme sürecimizi düzenleyen ve yönlendiren temel duyudur.
Bugüne kadar 5 farklı tat olduğunu biliyoruz: tatlı, tuzlu, ekşi, acı ve umami. Umami tadını daha önce duymamış olabilirsiniz.
Bazen bu lezzetlerin hiçbirine yakın olmayan ama inanılmaz lezzetli olan şeyler de olabiliyor. İşte bu tada tam olarak umami denir.
Umami, nörotransmiter görevi gören bir amino asidin ürünüdür. Birçok sebze ve meyvede bulunan glutamat adı verilen bu amino asit umamiyi oluşturur.
Glutamat ısıya maruz kaldığında (et pişirdiğinizde, sebzeleri sotelediğinizde vb.) L-glutamat veya glutamik asit ortaya çıkar. Bu da yediğiniz şeylerin daha lezzetli olmasını sağlar.
Bilim adamlarından 6. lezzet buluşu
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim adamları yeni bir tat keşfettikçe ders kitaplarını yeniden yazmanın zamanı geldi.
Araştırmacılar, d.İlin amonyum klorüre altıncı temel tat olarak kabul edilen bir tepki verdiğini iddia ediyorlar.
Amonyum klorür veya salmiyak tuzu dünya çapında yaygın olarak kullanılmaz ancak tuzlanmış meyankökünde bulunabilir.
Araştırmanın başyazarı Profesör Emily Liman şunları söyledi: “Bir İskandinav ülkesinde yaşıyorsanız bu tada aşina olacaksınız ve hoşunuza gidecektir.” diyor..
Aslında bilim insanları dilin amonyum klorüre güçlü tepki verdiğini onlarca yıldır biliyor. Ancak şu ana kadar bu reaksiyonun arkasındaki mekanizma belirsizliğini koruyordu.
OTOP1 adı verilen bir proteinin ekşi tatların tespitinden sorumlu olduğu biliniyor ve ekip, amonyum klorürün de OTOP1’i tetikleyip tetikleyemeyeceğini merak etti.
Bunu test etmek için Otop1 genini laboratuvarda yetiştirilen insan hücrelerine yerleştirdiler, böylece hücreler OTOP1 proteinini üretti.
Daha sonra yanıtları ölçmeden önce bu hücreleri asit veya amonyum klorüre maruz bıraktılar.
Profesör Liman, “Amonyum klorürün OTOP1 kanalının gerçekten güçlü bir aktivatörü olduğunu bulduk.” söz konusu.
Fareler üzerinde yapılan ileri testler, OTOP1 genine sahip olanların amonyum klorürden kaçındığını, buna sahip olmayanların ise tadı göz ardı ettiğini doğruladı.
Amonyum klorürün birçok gıdada doğal olarak bulunmadığı göz önüne alındığında, araştırmacılar onu tatmanın avantajının ne olduğunu sorguladılar.
Profesör Liman, amonyum klorürü tatma yeteneğinin, yüksek konsantrasyonda amonyum içeren zararlı maddeleri yemekten kaçınmamıza yardımcı olacak şekilde evrimleşmiş olabileceğini öne sürüyor.
Liman, “Amonyum gübresini düşünün; atık ürünlerde bulunur ve bir miktar zehirlidir. Dolayısıyla bunu tespit etmek için tat mekanizmaları geliştirmiş olmamız mantıklıdır.” söz konusu.
Araştırmacılar bunun çok erken bir araştırma olduğunu belirtiyor ancak bulgularının daha ileri çalışmaları teşvik edeceğini umuyorlar.
Yorum Yaz