Ne enflasyon ne başka bir şey: Türkiye’de en büyük sorun iklim değişikliği

Epson’un 2021 yılından bu yana hazırladığı İklim Gerçekliği Barometresi’nin 2023 sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre Türkiye’nin en büyük sorununun iklim değişikliğinin yanı sıra İstanbul’daki su kıtlığı, artan sıcaklıklar ve orman yangınları olduğu ortaya çıktı. Ankete göre Türkiye’de halkın yüzde 65,2’si iklim değişikliğinin en büyük sorun olduğunu düşünüyor. Yüzde 49,5’e göre fiyatların artması en önemli sorun, yüzde 42,8’e göre ise mülteci sorunu en önemli sorun olarak görünüyor.

Epson’un İklim Gerçekliği Barometresi dünya çapında üçüncü kez yayınlandı. Bu yılın Barometresi, iklim krizi geliştikçe tutumların nasıl değiştiğine dair güncellemeler ve yeni bilgiler sunuyor. Bu yıl Barometre, bir önceki yıl (2022’de) 26.000 kişiye kıyasla 30.000’den fazla kişiyle düzenlendi. Ayrıca, ilk kez, 1995 yılındaki ilk Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Taraflar Konferansı’ndan (COP) bu yana doğanların (COP kuşağı) tutumlarını daha iyi anlamayı amaçlıyor.

Türkiye’nin iklim manzarası, artan sıcaklıklar ve aşırı hava olaylarının artmasıyla birlikte hızla değişiyor. Son orman yangınları iklim eylemine acil ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Dünya Meteoroloji Örgütü gelecekteki sıcak hava dalgalarının daha ciddi hale geleceğini vurguluyor. Bunun sonucunda İstanbul gibi büyük şehirlerde su kıtlığı da hissediliyor. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, Türkiye’nin çölleşmeye karşı hassasiyetine dikkat çekiyor ve ülke yüzölçümünün %60’ının risk altında olduğunu söylüyor.

Türkiye’de ankete katılanların çoğunluğu (%65,2) iklim değişikliğinin dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri olduğunu düşünüyor ve dolayısıyla bu sorunu dünyanın en büyük sorunu olarak görüyor. İklim kaygısı, artan fiyatlar (%49,5) ve mülteciler ve insan göçü (%42,8) gibi diğer sorunları geride bırakarak ilk sırada yer alıyor.

Türkiye’de insanların yüzde 65,2’si iklim değişikliğinin dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri olduğunu düşünüyor; Bu oran Türkiye’nin de aralarında bulunduğu G20 dışındaki pazarlarda yüzde 54,1 oldu.

Türkiye’de insanların yüzde 44,9’u hayatları boyunca bir iklim felaketini önleyebileceğimiz konusunda iyimser, bu oran yüzde 47 olan küresel ortalamanın altında. Türkiye’de insanların yüzde 31,9’u hayatları boyunca bir iklim felaketini önleyemeyecekleri konusunda karamsar. Bu oran %26,6 olan dünya ortalamasının üzerindedir.

Barometre katılımcıları, yıkıcı iklim değişikliğiyle mücadelede teknolojiyi en önemli silah olarak görüyor. Bir işletmenin krizle başa çıkmak için yapabileceği en önemli şeyin ne olduğu sorulduğunda yanıt verenlerin %48’i çevre teknolojilerine yatırım yapmaktan bahsediyor.