Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Bilim insanları sınırsız enerji üretme arayışında büyük bir atılım yapmış olabilir. American Chemical Society dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre bilim insanları Mavi ışık yayan ve fotokimyanın temel kurallarını göz ardı eden, azulen adı verilen bir molekülü derinlemesine inceliyorlar.
Azulen ve onun gibi diğer moleküllerin enerjiyi floresans (radyasyon) yoluyla nasıl dönüştürdüğünü anlamanın, Güneş’ten gelen fotonları kullanılabilir elektriğe daha verimli bir şekilde dönüştürmek ve böylece daha temiz enerji yaratmak için kendi moleküllerimizi oluşturmamıza olanak sağlayacağı umulmaktadır.
Bu fikir Güneş pillerini daha verimli hale getirmek için Normal ilerlemenin bir parçası olarak ortaya çıkar. Elektrik üreten bu hücrelerin geçmişine baktığımızda, 1883 yılında oluşturulan ilk güneş pilinin, Güneş’teki fotonların yüzde birinden daha azını kullanılabilir elektriğe dönüştürebildiğini görüyoruz. Ancak bu, sınırsız enerji yaratma yolunda ilk küçük adımımızdı.
Zamanla güneş pillerinde bazı önemli değişiklikler ve iyileştirmeler yapıldı. Henüz sınırsız enerji üretebilecek noktaya ulaşamamış olsak da, Güneş’ten gelen fotonların yüzde 50’ye yakınını elektriğe dönüştürebilen güneş pillerimiz ve hatta karanlıkta elektrik üreten güneş panellerimiz var.
Bazı araştırmacılar Azulen gibi bir molekülün, Kasha kuralı olarak bildiğimiz fotokimyasal fikre nasıl ters düştüğünün gizemini anlamayı amaçlıyor. Bu kural temel olarak moleküllerin çeşitli durumlarda nasıl ışık yaydığını açıklamaya yardımcı olur. Ancak diğer moleküllerden farklı olarak azulen Kasha kuralına uymuyor gibi görünüyor.
Araştırmanın baş yazarı Tomáš Slaninabir basın açıklamasında.Bu, molekülün farklı uyarılmış hallerdeki aromatikliğine ve antiaromatikliğine dayanmaktadır.” dedi ve şöyle devam etti: “Aromatikliği o molekülün bir nevi içsel stabilizasyonu olarak düşünebiliriz. Bu molekül aromatik olduğunda mutludur, stabildir. Antiaromatik olduğunda ise bir şekilde bu durumdan kurtulmak için elinden geleni yapar.”
Azulen temel durumunda kararlıdır, ancak ilk uyarılmış durumunda kararsızdır (antiaromatikten). Bu, bilim adamlarının sınırsız enerji arayışında yeni bir çığır açmasına yardımcı olabilecek ilginç bir keşif olarak öne çıkıyor. Ancak bu sınırsız enerjinin nasıl bir şekil alacağı henüz tam olarak bilinmiyor.
Yorum Yaz