Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Mart 2011’de, Japonya’nın doğu kıyılarında 9.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem, yarattığı büyük yıkımın ve tsunaminin yanı sıra, Dünya’nın boyunu kaydırdı ve Dünya’daki gününü kısalttı.
Ülkeyi vuran kayıtlı en güçlü deprem, gezegenin çevresini yaklaşık 17 santimetre kaydırdı ve ana adayları yaklaşık 2,4 metre kaydırmış olabilir. Diğer benzer büyük depremler gibi, Dünya’nın dönüşünü da sağlıyor.
NASA’nın Jet Tahrik Laboratuvarı’ndan Richard Gross2011’de Popular Mechanics’e açıklamaya göre “Depremler, Dünya’nın kütlesini yeniden düzenleyerek Dünya’nın dönüşünü gerçekleştirme. Dönen bir buz patencisinin daha hızlı dağıtımını sağlamak için yaptığı şey de budur. Kollarını gövdelerine yaklaştırarak, kütlesini çevreye doğru eksene yaklaştırır. Ve depremler de aynı şeyi yapıyor. Bu deprem, Dünyanın daha hızlı uzaması ve ömrünün biraz daha kısa olmasına sebep olacak şekilde kütleyi ortalama olarak Dünya’nın dönmesine biraz daha yaklaşmış olmalı.”
Gross, depremden önce Dünya’nın kütle dağılım modellerine bakıldığında ve fayın deprem sırasında nasıl taşınacağına ilişkin tahminleri kullanarak kütle dağılımının nasıl sonuçlandığını: “Ardından, açısal momentumun korunması yoluyla, eğer Dünya’nın kütlesinin nasıl yeniden düzenlendiğini biliyorsam, Dünya’nın dönüşünün nasıl olacağını de bilirim.”
Deprem, Dünya’nın dönüşünü yaklaşık 1,8 mikrosaniye hızlandırmış gibi görünüyor. 2004’teki Endonezya depremi de, Dünya’nın tahmin sonunda 2,68 mikrosaniye hızlandırmıştı.
Ancak, depremler, Dünya’nın dönüş özelliklerini tek olay ve factor değil. NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Benjamin Fong Chao2004 Endonezya depreminden sonra, “Kütlenin hareketini içeren herhangi bir dünyevi olay, mevsimsel hava koşullarından araba sürmeye kadar Dünya’nın dönüşünü etkilerdemişti.
Değişen deniz seviyeleri ve Dünya’daki kaymalar gibi dönme özelliklerini pek çok farklı factor bulunur, ancak en büyük factor Ay’ın Dünya’dan uzaklaşmasıdır. İki uzay cismi etkileşim halinde olduğu için, Ay’ın uzaklaşması sırasında ara sıra hız patlamaları ortaya çıksa da, sonuç olarak Dünya yavaşlar.
Bilim insanlarına antik mercanlara bakarak, Dünya’nın 444 – 419 milyon yıl önce çok daha hızlı dönmesini amaçladı. Mercan her gün büyürken ince bir tabaka tabakasını bırakır. Mercanlar kuru mevsimde yağışlı mevsimlere göre daha fazla büyüdüğü için, ağaç halkalarına benzer bir şekilde, her mevsimdeki kalkan karbonat birikintilerini sayabilir ve bir yılda kaç gün geçtiğini hesaplayabilirsiniz. Ekip, bu yöntemi kullanarak, Ay’ımızın kullanıcılarını yavaşlatmadan önce, Dünyanın 444 – 419 milyon yıl önce yılda 420 gün yaşadığını hesapladı.
Yorum Yaz