e
sv

Everest Dağı, tırmanan dağcıların mikroplarını koruyor

Her yıl haykırarak dağcı Everest’e tırmanıyor. Dağın soğuk hava koşulları, dağcıların nefesleri ve hapşırıklarıyla çevreleyen saçılan mikropları barındırıyor.

Everest Dağı, tırmanan dağcıların mikroplarını koruyor

Her yıl açık dağcı, dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı’nın güney kıyısında Güney Kol bölgesinde kamp kuruyor.

Dağcılar her ne kadar Everest Dağı’na tırmandıkları için övgüyü hak etseler de geride çeşitli mikroplar bırakıyorlar.

Everest’teki aşırı zarara rağmen, çocukların dağın çökeltilerinden izole edilen bakteri ve mantarları yetiştirmeyi başardılar.

Evde uykuda olan bu organizmalar, daha az zorlu araziden Everest’in karsız diplerine rüzgar veya insanlar tarafından taşınmış olabilir.

Colorado Boulder Üniversitesi’nden (CU Boulder) mikrobiyal ekolojist Nicholas Dragone liderliğindeki araştırma ekibinin toprak örneklerini topladığı South Col bölgesi, deniz seviyesinden 2 bin 377 metre yüksekte yer alıyor.

Mikroplar hayatta kalıyor

Bu nedenle araştırmacılar, Staphylococcus ve Streptococcus gibi burun ve boğazımızın sıcak ve ıslak rahatlığına uyum sağlamayı sağlayan mikropların bu bölgede hayatta kalabildiklerini söylüyor.

CU Boulder’da mikrobiyal ekolojist olan yaşlı yazar Steven Schmidt“Everest’in mikrobiyomunda, bu yükseklikte bile bir insan imzası var. Birisi burnunu sümkürürse veya öksürürse, ortaya çıkabilecek türden şeyler bunlar.” diyor.

Ekip üyeleri daha önce And Dağları, Himalayalar ve Antarktika gibi topraklama örneklerine baktılar.

Ancak Everest’ten alınan örneklerden, birbirleriyle bağlantılı mikroorganizmaların kesin kanıtlarını ilk kez gösterdiği belirtiliyor.

Sadece koruyucu mikroplar hayatta kalmakta

Daha yüksek ultraviyole ışık olasılıkları, daha düşük sıcaklıklar ve su eksikliği, yüksek irtifada mikropların ölüme yol açması bulunur, bu nedenle yalnızca en sağlama organizmalar, bu kadar zorlu bir iklimde hayatta kalabilir.

Staphylococcus ve Streptococcus bakterileri genellikle toprakta bulunur, ancak bu durumdan kaynaklanan genetik dizilimler, genellikle cildimizde ve ağzımızdaki hücrelerle aynıdır.

Söz konusu çalışmaları kaleme alan araştırma ekibi, bir yazı şu ifadeleri kullananlar:

Dağda insanların daha çok kullandıkları alanlardan numune alırsak, insanın çevre üzerindeki etkisine dair daha fazla mikrobiyal kanıt bulabileceğimizi tahmin ediyoruz.

Bununla birlikte, Everest Dağı bölgesindeki hava sıcaklıkları her yıl yaklaşık 0,33 santigrat derece yükseliyor. Temmuz 2022’de South Col bölgesi -1,4 dereceyle sıcaklık rekoru kırıldı.

Bu ısınma ortamları, şu ve aktif olmayan organizmaların süresi aktif hale gelmesine yol açabilir.

Bilim insanları, South Col’da yakın zamanda kurulan meteoroloji istasyonunun, zamanları geride bıraktığını ve daha fazla gözlem yapıldığınıkça daha fazla bilgi verdiğini söylüyor.

  • Site İçi Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.