e
sv

Ölümcül sel riskiyle karşı karşıya olan en fazla kasaba ve şehre sahip 20 ülke

Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle ölümcül sel tehlikesiyle karşı karşıya olan kasaba ve şehir sayısının en fazla olduğu 20 ülkeyi açıkladı.

Ölümcül sel riskiyle karşı karşıya olan en fazla kasaba ve şehre sahip 20 ülke

ensonhaber.com


Küresel ısınma yüzünden Dünyanın ortalama sıcaklıkları sürekli artıyor, bunun sonucunda buzullar yavaş yavaş yok oluyor ve Dünya tehlikeye atılıyor.

Uydu verileri, Grönland buzullarının erimesi nedeniyle deniz seviyesinin yükseleceğini öngören iklim modellerini doğruluyor.

Grönland’daki buz tabakaları ve buzullar eridikçe su küresel okyanuslara dağılıyor ve deniz seviyeleri yükseliyor.

Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle ölümcül sel tehlikesiyle karşı karşıya olan kasaba ve şehir sayısının en fazla olduğu 20 ülkeyi açıkladı.

Araştırmacılar, yakın gelecekte yerleşimlerin sele maruz kalabilecek bölgelere doğru genişleyerek yaşamları tehdit etmesinden endişe ediyor.

Sel riskinin en yüksek olduğu 20 ülke

Listenin başında Hollanda’nın yer aldığı ülkeyi Vietnam, Güneydoğu Asya ülkesi Laos, Bangladeş ve Güney Pasifik Okyanusu’ndaki Fiji takip ediyor.

İlk 20’de ayrıca Japonya, Çin, İsviçre, Hırvatistan, Avusturya, Mısır ile Güney ve Kuzey Kore yer alıyor.

Yeni çalışma, Washington merkezli küresel finans kurumu Dünya Bankası’nda ekonomist olan Jun Rentschler tarafından yönetildi.

Yerleşimlerin nehir vadileri ve havzalarında (Butan, Mısır ve Bangladeş gibi), kıyı bölgelerinde (Fiji ve Vietnam gibi) veya her ikisinde de (Hollanda gibi) yoğunlaştığı ülkelerde sel riskinin özellikle yüksek olduğu görüldü.

Rentschler ve meslektaşları yaptıkları çalışmada şunu vurguluyor: ‘1985’ten beri dünya çapında köylerden mega şehirlere kadar insan yerleşimleri sürekli ve hızlı bir şekilde günümüzün gıda bölgelerine doğru genişledi.

‘Birçok ülke iklimsel tehlikelere maruz kalma oranını azaltmak yerine aktif olarak artırıyor.

Risk her geçen gün artıyor

Küresel ısınma zaten kutup bölgelerindeki buzları eritiyor ve bu eriyen su okyanuslara girerek deniz seviyelerinin yavaş yavaş yükselmesine ve şiddetli su baskınlarına neden oluyor.

Daha sıcak hava aynı zamanda daha fazla su tutabilir, bu nedenle dünya çapında ortalama yağış miktarı artıyor, bu da yakın zamanda New York’ta görüldüğü gibi sel tehlikesini artırıyor.

Bilim insanları, yükselen deniz seviyesinden ölüm riskiyle en fazla karşı karşıya olan kişilerin, kalıcı olarak sular altında kalacak ilk kişilerin kıyı bölgelerinde yaşayanlar olacağını düşünüyor.

Araştırma için ekip, küresel sel tehlikesi verilerini, 1985’ten 2015’e kadar insanların kasaba ve şehirlerde nerede yaşadığını ve çalıştığını gösteren yıllık “yerleşim ayak izi verileriyle” birleştirdi.

Dünyadaki genel konut alanının bu 30 yıllık dönemde yüzde 85,4 oranında arttığı belirlendi.

Ancak 100 yılda bir yaşanan sel olaylarında 150 cm’den fazla su baskını riski altında olan bölgelerde yüzde 105,8 gibi muazzam bir büyüme kaydedildi.

Hollanda gibi yüksek gelirli ülkelerde bile pek çok yerleşim yeri 100 yılda bir görülen bu tür sel tehlikelerine karşı korunamıyor.

Laos ve Vietnam gibi ilk 20’de yer alan düşük ve orta gelirli ülkelerde bu tür savunma inşaatlarının finansmanı yeterli değil.

Örneğin Laos ve Vietnam’da güçlü koruma sistemleri olmayan, ‘aşırı su baskını’ altında kalan birçok yerleşim yeri var.

Hollanda, tehlikeli bölgelerdeki yerleşimler listesinin başında yer almasına rağmen, Japonya ve ABD ile birlikte yüksek riskli sel bölgelerinde bulunan yerleşimlerin korunmasına yoğun yatırım yapan az sayıdaki ülkeden biri.

Örneğin Hollandalı yetkililer fırtına dalgalanmalarına karşı koruma sağlamak için deniz barajları kurdular.

Dünya genelinde genel yerleşim alanı yüzde 85,4 artmasına rağmen sel tehlikesine maruz kalan yerleşim birimleri yüzde 105,8, sel tehlikesine en fazla maruz kalan yerleşim birimleri ise yüzde 121,6 arttı.

Dünya genelinde genel yerleşim alanı yüzde 85,4 artmasına rağmen sel tehlikesine maruz kalan yerleşim birimleri yüzde 105,8, sel tehlikesine en fazla maruz kalan yerleşim birimleri ise yüzde 121,6 arttı.

Araştırmacılar, bulgularının yalnızca ilk 20 ülke için değil, dünya çapındaki şehir planlamacıları ve politika yapıcılar için de somut çıkarımlar taşıdığını söylüyor.

Sel riskinin zaten yüksek olduğu bölgelerde afet hazırlığına yatırım yapılması kayıpların azaltılması açısından hayati önem taşıyor.

Haberimize konu olan araştırma ise Nature dergisinde yayınlandı.

  • Site İçi Yorumlar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.